“Faşist güçlere karşı birlikte ve tüm gücümüzle savaşmaya ihtiyaç var”
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in Merkez Komite sözcülerinden olan Abhay, bir açıklama yaparak son zamanlarda yaşanan tutuklamaları protesto etti ve “Her şeyden önce faşist güçlere karşı birlikte ve tüm gücümüzle savaşmaya ihtiyaç var” dedi. Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Pune polisi, 6 Haziran 2018’den itibaren Bhima Koregaon komplo vakası adına tüm ülkede entelektüelleri tutuklamaya başladı. Sudhir Dawle, Rona Wilson, Surendra Gadling, Shoma Senand, Mahesh Raut tutuklandı. Tutuklamaların ikinci turunda, 28 Ağustos’ta Varavara Rao, Vernon Gonzalves, Arun Ferriera, Gautam Navalakha ve Sudha Bhardwaj da yukarıda belirtilen komploya dahil oldukları gerekçesiyle evlerinden alındılar. Polis ayrıca Prof. Anand Teltumbde’nin (Goa’da) Prof. K.Satyanarayana, Gazeteciler Kranthi ve Kurmanath (Hydeabad’da) ve Peder Stan Swamy (çiftlikte) gözaltına aldı.
Pune polisi ve Maharashtra hükümeti, 01 Ocak 2018’de Bhima Koregaon’da yapılan saldırının asıl faillerine dokunmadı ve onlar özgürce geziyorlar dışarıda. Polis, Rona Wilson ve diğerlerinin dizüstü bilgisayarlarından gelen suçlu mektuplarını bulduklarını ve hepsinin de Başbakan’a suikast için Maoistlerle birlikte bir komploda yer aldıklarını söyleyerek, haziran ayından itibaren, komplo teorilerini medyalarıyla yaydılar.
Birçok iyi niyetli entelektüel ve hatta emekli polis memurları ve hâkimlerden bazıları da bu mektupları inceleyerek düzmece olduklarını gözlemlemiştir.
‘Modus operandi’ (bir kimsenin çalışma yöntemi, çn) veya partimiz, illegal bir parti olarak, mektuplaşma ve e-mail kullanımını bilmediğimizi, mektuplarda gerçek isimleri kullandığımız yalanını ortaya attılar. Bu nedenle, yukarıda bahsi geçen entelektüellerin bir kısmının, Narendra Modi’yi öldürmek için bir araya getirilmiş olarak gösterilmesi, Hindistan halkına söylenen en büyük sahtekarlıklardan biridir. Dabholkar, Pansare, Kalburgi, Gauri Lankesh gibi insanları öldürerek ve Omar Khalid’ın yaşamına kastederek veya GN Sai Baba ve diğerleri gibi aktivistleri tutuklayarak haklı ve muhalif sesleri susturmak için girişimlerde bulunuldu.
Murugan, Chandrasekhar Azad Ravan ve şimdiki tutuklamalar bu devlet tarafından düzenlenen gerçek bir komplo. Hareketimizin herhangi bir kritik gözlemcisi, askeri operasyonlarda yer alanların yeraltı gerilla kuvvetlerimizin olduğunu fark eder. Tutuklananlar gibi aktivistlerin bu tür operasyonlarda rolü olamaz.
Dr Vinayak Sen ve Sony Sori’den Saibaba’ya ve Varavara Rao’ya, Sudha Bharadwaj’a ve diğerlerine kadar tüm entelektüeller, hayatlarını demokratik hakları ve demokrasiyi savunmaya adamış devrimci aydınlardır. Onlar Dalitler, Adivasilerdir. Onlar azınlıkların, kadınların, işçilerin, köylülerin hakları için örgütlenme ve ajitasyon haklarını savunanlardır.
Mevcut faşist Modi ve Shah rejimin şu anki aktivizmi frenlemek istiyor. Modi- Amith Shah-BJP/RSS’nin faşist rejimi, gerçekte, ciddi bir güvenilirlik ve ekonomik, politik ve sosyal krizle karşı karşıyadır. Modi’nin yolsuzluğu ortadan kaldırma, işsizlik, çiftçilerin gelirini ikiye katlama sözleri yalan oldu. Onların favorileri, ahbap çavuş kapitalizmi ve Ambaniler, Adanis, Modis, Mallyas Eto’yu içeren yolsuzluktur. Para biriminin tedavülden kaldırılması, Mal ve Hizmet Vergisi ve diğer emperyalist politikalar, Hindistan ekonomisi üzerinde yıkıcı bir etki yarattı ve küçük ve orta ölçekli sanayilerin kapanmasına ve büyük işsizliğe neden oldu.
Hindutva Vigilante çetelerinin Dalitlere, Adivasilere, kadınlara ve Dabholkar, Gauri Lankesh ve diğerleri gibi ilerici entelektüellere yönelik saldırıları, bu faşist güçlere karşı yeni bir kutuplaşmaya ve sağlamlaşmaya yol açıyor. Böyle bir arka planda, Modi-Shah rejimi demokratik haklar aktivistlerini ve devrimci aydınları hapsederek gözdağı vermeye çalışmaktadır.
Bhima Koregaon programında ve “Nayee pishvaei – Nahi chalegi” çağrısında tanık olduğu gibi, Dalitlerin, azınlıkların ve devrimci hareketin ortaya çıkışını engellemek, halkın dikkatini, kapitalizm, yolsuzluk, işsizlik, gökyüzü fırlayan petrol fiyatları ve diğer emtia fiyatları ile gerçek meselelerden saptırmak için, sahte Natovallizm’in ötesinde şehirli Naksalizm’i yaratıyorlar. Kongre rejimi tarafından başlatılan “Yeşil Av Operasyonu”nu daha da yoğunlaştırmak ve hava bombardımanlarına başvurmak, Dandakaranya, Jharkhand ve Odisha’da askeri ve paralı askeri kuvvetlerini daha fazla konuşlandırılmasını istiyor. Adivasis’teki katliamlar ve acımasız baskılar hızlandırılacak.
Devlet bu alanlar dışındaki herhangi bir dayanışma hareketini engellemek istiyor. Tutuklanan aktivistler, zalim baskıya ve saldırıya maruz kalmanın en ön saflarında yer alanlar arasındalar.
Devlet, emperyalist tekellere ve halk karşıtı politikalara karşı gelişsen halk hareketleri bastırmak için Kentsel Naksalizm öcüsü yarattı. Bunu son zamanlarda Thuthikudi mücadelesinde, Pathargadi hareketinde vs. gördük. Eylemcilerin tutuklanması, bu tür hareketlerin tüm önde gelen unsurlarına bir uyarıdır.
Devletin çaresizliği, Baba Stan Swamy ve Varavara Rao gibi seksenli yaşların üzerinde insanları bile yukarıdaki hedeflere ulaşmak için tutuklanması ve taciz edilmesinde açıkça görülmektedir. Her şeyden önce faşist güçlere karşı birlikte ve tüm gücümüzle savaşmaya ihtiyaç var. Tüm bu demokratik güçleri mücadelelerini destekliyor, devletin ve özellikle de Modi-Shah-RSS üçlüsünün hararetli faaliyetlerini açığa çıkarıyoruz. Bütün demokratik ve devrimci güçlere, işçilere, köylülere, Dalitlere, Adivasilere, Azınlıklara ve kadınlara, Brahminical Hindutva faşist güçlerine karşı savaşmaları için çağrıda bulunuyoruz.
Abhay
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)
Merkez Komitesi Sözcüsü”
Tercume: https://www.partizan-online.net/hindistan-fasist-guclere-karsi-birlikte-ve-tum-gucumuzle-savasmaya-ihtiyac-var/